top of page
_ARD2571.jpg

“hareket etmenin beni iyileştirdiğini gördüm.”

N: Adın Dicle. Sınırı aşan bir nehir. Hem dans ediyor hem de yürüyorsun. Sürekli hareket halindesin.

D: 32 yaşındayım. Hareket etmenin beni iyileştirdiğini gördüm. Yürümek benim güvenli alanım ve onu yapmaya ihtiyaç duyuyorum. Sabit kaldığımda deliriyorum. Oturduğumda veya sürekli evde kaldığımda, yürümem lazım diye düşünürüm. Mesela bunları törpülemeye çalışıyorum.

N: Bu tabu gibi geliyor mu sana? Bu tabudan kurtulup ‘tercih ettiğin’ yere geçme çabası mı?

D: Hep söylediğim gibi dengede olmasını istiyorum hayatımın. O yüzden durmayı da öğrenmem lazım diye düşünüyorum. Durduğum zaman zihin ile baş edemeyip, yürüdüğümde o süreç ile baş etmeye çalıştığımda tehlikeli bir yerdeymişim gibi geliyor. Durduğumda da zihnen aynı özgürlükte olabilmeliyim.

"hayatta zevk alma duygusundan çıkıp sadece temel ihtiyaçlar kadar yaşamayı arzu ediyorum."

N: Kendini geliştirme ve tanıma çaban nasıl faydalar sağlıyor sana?

D: Basit ve sıradan insan olmayı öğreniyorum aslında. Çok komplike varlıklarız. Hayatta zevk alma duygusundan çıkıp sadece temel ihtiyaçlar kadar yaşamayı arzu ediyorum.

N: İnsanlığa ne gibi faydan olsun istersin?

D: Önce her şey olmak istiyorum. O yüzden fazlasıyla deneyim yaşamak istiyorum. Denedikten sonra ‘hiç’ olmak istiyorum. Günün sonunda bir hayvan kadar izim olmasın istiyorum. Hiçliğe ulaşmak... Bu dünyadan Dicle geçti densin bile istemiyorum.

Fikirler benim için hava durumu gibidirler her gün değişebilirler, o yüzden de birbirimizle fikirlerimizi tartışmak yerine sürekli etiketlerle yeni bir ben olmak yerine olduğumuz her halimizle kabul gördüğümüz insanlar olmayı isterim.  İnsanlığa faydam olacaksa umarım daha az tüketen ve daha az yargılayan bir toplum bilinci oluşturmaya yardımcı olabilirim.

bottom of page