top of page
Sayfa9.jpeg

Onun dünyayı değiştirmeyi hedefleyen hadsiz bakışlı yaşamını anlatmaya çalışan bu yazıyı yine onun sözleriyle bitirmek gerekir. "Doğuyoruz, yaşıyoruz ama pembe ama gri ama siyah olaylarla geçiyor bir ömür ve sonrada çaresi yok ölüyoruz. Evet, ben bazen ölümü de özlüyorum. Ölüm özlenir mi diyeceksiniz elbette özlenir o beni özlemeden ben yakınlık kurarım. Yeter ki, Tanrı onun bile hayırlısını versin. Kimseyi rahatsız etmeden versin. İki gün yatak üçüncü gün toprak, toprak verimlidir, yine onun üstünde çimler bitecektir, onların da arasında kır çiçekleri olacaktır. Onlar bahar rüzgârlarıyla salınıp şarkılar söyleyecektir ve yeniler yetişecektir. İşte bu doğum bambaşkadır".

 

Ölümsüzlüğün bedene saklı olmadığını, gönüllerde ve aşkta gizli olduğunu bilen birinin cesaretiyle yapılan bu konuşma, ölümün yok oluş değil yeni bir doğuş olduğunun, sevenlerine müjdecisi gibidir. 

 

Zeki Müren’in ömrünün son demlerinde bir şarkısında dile getirdiği gibi: "dizlerimde derman kandilimde yağ bitti" dese de onun ışığı, sanat güneşimiz olarak hiç batmayacak ve zamanın hadsizi olarak ufkumuzu aydınlatmaya devam edecektir.

 

ekrem bahadır

bottom of page