N: Peki bu kadar uyanık olma hali sana kendini nasıl hissettiriyor? Orada bir sürü şeyi aynı anda yapıyorsun. Bütün bunları aynı anda yapabilmenin vermiş olduğu bir mestlik olmalı. Bütün bu donanımlara sahip olmak yeryüzüne indiğinde hayatını nasıl yaşamana yardımcı oluyor?

Nur: Normal hayatımda telaşa kapıldığım isleri de artık akışında gayet rahat hallediyorum. Çok yönlü olma tarafım gelişiyor.

​

anı güzel yönet ki kriz çıkmasın.

​

N: Bu bahsettiğin aslında bir kriz yönetimi gibi mi? 

Nur: Aslında mesele o anı güzel yönetmek ki kriz çıkmasın. Biz insan olarak gerçekten ihtiyaç duyduğumuzda, ihtiyacımız olan bilgiyi ve fonksiyonu kendimizde bularak ortaya çıkartabiliyoruz. Bunu yapmak için de ihtiyaç duyduğumuz ortamlar gerekli. Akrobasi uçuşu da bu anlamda seni aktive ediyor.

​

N: Umutsuzluğa kapıldın mı hiç bu yolculukta?

Nur: Çok çıkmaz görünen anlar oldu ama hiç umutsuzluğa kapılmadım.

​

N: Çıkmaza düştüğünü sandığın anlarda tutunduğun dal neydi?

Nur: Çok romantik bir cevap vereceğim. Gönlümdeki aşk.

​

N: Nedir o peki? Nasıl bir şeydir?

Nur: Aşk hiçbir şey bilmediğim, yalnızca güvendiğim, sonsuz sevildiğim bir hal.

​

N: Bundan sonraki hadsizliğin ne olacak?

Nur: Pilot olmadan önce şöyle demiştim; “Ben gidip pilot olacağım. Sonra da uzaya çıkacağım” Galiba uzaya çıkacağım, ciddiyim.