top of page

N: “Kadın” senin için ne demek?

Y: Kadın, erkek… Hiç ayırmıyorum birbirinden. Ne onu daha çok severim ne bunu. Benim için bir ruhtur sadece, bir kabuktur ve geçicidir.

N: Erkek-kadın ayırmaksızın insanı insan gibi kabul etmek…

Y: Evet ve bu dünya bizim ortak kullanım alanımız. Biz insanoğlu çok esneğiz, kendimden biliyorum. Her duruma adapte olabiliyoruz. Bence bu periyodik olarak düzeltilebilecek bir şey.  20-30 yıl içerisinde belki de daha kısa süre içinde biz bütün toplumu bu konuda evirebiliriz. Nasıl ki bu dönemde sosyal davranış biçimlerinde biz bir evrim geçiriyoruz… Bir yıl içinde nasıl evrim geçirdik, ne kadar hızlıydı. Bir de bu değişim hızını herkese yayabildiğimizi düşün, olumlu yönde…

N: Ve kolektif biçimde.

Y: Kolektif bir şekilde!..

“biz sevmeyi öğrenebilirsek, sadece sevgi diliyle de konuşabiliriz.”

N: İhtiyaç senin için ne demek?

Y: İhtiyaç sevgi demek. Bir tek ona ihtiyaç var. Başka bir şeye ihtiyaç yok. Suyu zaten doğa veriyor. Yiyeceği de doğa veriyor. Biz sevmeyi öğrenebilirsek, sadece sevgi diliyle de konuşabiliriz.

N: Sence Türk insanının ya da kendisini Türk hissedenlerin en yüceltilesi özelliği nedir?

Y: En çok sevdiğim şey halkımda ve en yücelttiğim şey; sosyal davranış şekillerimiz. Misafirperverlikten tut, yardımseverliğe... Yemek kültürümüz de tabii.

bottom of page