N: Yaptığın en büyük hadsizlik neydi?

B: Lise ikide okurken, kokunun peşinden gideceğim diye okulu bırakmak. Çantamı alıp akrabalara taşındığım bir dönemdi. Annem yanında kaldığım akrabalarıma; “o hadsize söyle eve gelsin” diyordu. Çünkü koku yolculuğu onlar için çok anlamsızdı. Buna bir yıl devam edebildim. Bir yıl sonra hem kokunun peşinden gidebileceğimi hem de eğitimime devam edebileceğimi anladım. Sonrasında iki üniversite bitirdim ve kokuyla olan yolculuğuma da devam ettim. Bu kişinin hadsizliğe yüklediği anlamla doğru orantılı. Pozitif anlamda söylersen sınır tanımadan devam edersin, negatif anlamda söylersen, yapacağın şeyin önünü kesersin.

​

N: Bundan sonraki hadsizliğin ne olacak?

B: Isparta gülleriyle dünyadaki diğer gülleri bir platformda toplamak. Daha büyük hadsizliğim de şu; bu topraklardaki kadim uygarlıkların koku kültürünü alıp Fransa’da parlayan parfümle özleştirmek olacak. Koku yolculuğu yapmak istiyorum bütün dünyada…

​

N: Türk insanın en yüceltilesi özelliği nedir?

B: Biz hakikatten ne yaparsak yapalım sınır tanımıyoruz. Başarırken de mücadele ederken de… Çünkü tarihe baktığımız zaman, bu topraklarda, kadını ve erkeği sınır tanımadan büyük başarılar gerçekleştirmiş. Kurtuluş Savaşında görüyoruz bunu. Anadolu kadınlarını görüyoruz. Biz, bir defa celallenince ve sınır tanımayınca başarıyı o anda elde edebiliyoruz.