top of page
muzeyyen1_edited.jpg

Küçük Ergun diş çıkardığı için ateşlenmemiş olsaydı, Müzeyyen heyecanının üstesinden gelemeyecekti. Neredeyse iki gecedir uyuyamamıştı. Günlerdir ağlayan bebeği ile ilgilenirken, heyecanını bir an olsun unutabiliyordu. Koca evin içinde bebek Ergun’un sesinden başka bir ses çıkmıyordu. Bebek Ergun’la ilgilenmekten kendisine vakit de ayıramamıştı. Bu sırada eşi Ali Bey kapıdan girdi. “Çok şükür geldin!” diye geçirdi içinden Müzeyyen. Eşi Ali Bey, bebek Ergun’u Müzeyyen’in kucağından alırken onlarla beraber orada bulunan Nubar Tekyay’ın sesini duydu; “Hadi kızım hazırlan, geç kalacaksın.”  İçindeki heyecanını çocuğu ile ilgilenerek bastıran Müzeyyen, o an yüreğindeki endişenin sesini duydu: “Ya başaramazsam ya O’nun karşısındayken tıpkı çocukluğumdaki gibi dilim tutulursa?”

bottom of page