top of page

N: Ülken için ne yapmayı düşünüyorsun?

Nur: Şu anda burada, başka bir ülkede, yaptığım her eylemle, her uçuşumla Türk insanini temsil ederek bu koşullar içinde vatanıma faydalı olmaya özen gösteriyorum. İlerisi için de gönlümde Türkiye’de eğitim vermek var. Aynı zamanda burada esimin kurucusu olduğu ‘Figure One’ diye bir vakıf var. Bu vakıf hiçbir kar amacı gütmeden dünyanın her tarafından pilotlara çeşitli uçuş eğitim bursları veriyor. Türkiye’de de ileri uçuş eğitimleri almak isteyen ama bunun için yeterli imkânı olmayanlar var ise vakıfın internet sitesinden kendilerine uygun burs seçeneklerini araştırıp başvuru yapabilirler. Başvuru aşaması son derece kolay. Ben bu eğitimleri Türkiye’ye de taşımak istiyorum.

N: Minimal bir hayatın var. Evini ikinci el mobilyalarla tasarladın. Aslında bize çok şeye ihtiyacımız olmadığını gösteriyorsun. Neden böyle bir hayatı tercih ettin?

Nur: Benim bu yolculuğum bir sürü şeyi de beraberinde getirdi. Bunlardan biri de sadeleşmek, hafiflemek. Kendimce bir sistem kurdum. Herhangi bir şeyi evimde 6 ay boyunca kullanmıyorsam, dokunmuyorsam benim ona ihtiyacım yok demektir. Bu bir mobilya, kıyafet, ayakkabı veya mutfak eşyası olabilir. Bunları evimde tutmuyorum, bağışlıyorum. Bir ihtiyacım olursa da öncelikle ikinci el seçenekleri değerlendiriyorum. Dikiş makinem var, kıyafetleri değiştiriyor dönüştürüyorum. Mobilyaları da boyuyor kumaşlarını değiştiriyorum. Günün sonunda da hiç bir mağazanın satmadığı tam da zevkime göre severek kullandığım eşyalarım oluyor. Az, öz. Bence hâlihazırda yeryüzünde üretilmiş olan bütün eşyalar, kıyafetler tüm insanlığa ve sonraki jenerasyonlara yetecek düzeyde. Bana kalırsa bir tane daha eşya üretmeye ihtiyaç yok. Öyle bir noktaya vardık ki, her şeyi kullanıp atıyoruz, dolayısıyla kalite düşüyor. Kalite düştükçe üretim artıyor. Üretim arttıkça tüketim artıyor. Ben kendi dünyamda şunu yapıyorum; yeni bir şey almaktansa bütçemizi burada beslediğimiz tavuklara, sebzelerimizi yetiştirmeye ayırıyorum. Çünkü bize yetmeyecek olan şey eşyalar değil, o eşyaları üretmek uğruna tükettiğimiz kaynaklarımız. Gıda, su ve diğerleri… Bunlara yatırım yapmak beni daha iyi hissettiriyor, içime siniyor.

bottom of page