N: Ailen seni oyunculukla ilgili destekleseydi bu kadar çalışır mıydın? Bu kadar çabalar mıydın?
T: Ailem konservatuvar sınavlarına hazırlanmaya karar verdiğim andan itibaren tam olarak desteklediler fakat alanları değil. Hep bir çaba sarf etmem gerekti, emek vermem gerekti.
N: Peki senin için tecrübe ne demek?
T: Tecrübe kapalı bir şey. Tecrübe benim için pozitif görünen negatif anlamlı bir şey. Bunu yerine değiştirmemiz gereken kelime; deneyim.
N: Peki tecrübeyle deneyimin arasındaki fark nedir?
T: Tecrübe maceraya açık bir alan değildir. Deneyim maceraya açık bir alandır bence.
N: Biraz daha açabilir misin?
T: Tecrübe; yaşadığın deneyimlerden çıkardığın bilgiyi hafızanda saklayıp salt doğru haline getirmektir.
N: Peki senin için kıskançlık ne demek? Kıskanmak ne demek?
T: Kıskanmak çoğunlukla öğrenilen bir duygu. Kıskançlığın yerine imrenmeyi aldığımız zaman bütün formül düzeliyor.
N: Kıskanmak karşındakinde olan bir şeyi kendinde de olsun istemek değil midir?
T: Temel olarak bu duygu olsa bile; kıskançlık haset doğurur ama imrenmek haset doğurmaz. Mesela tecrübenin bazıları için aydınlık bir tarafı olabilir, benim için karanlık. Ama tecrübenin yerine deneyimi koyduğumda aydınlık bir şey oluyor elimde. Kıskançlık da öyle. Bir tarafı karanlık bir tarafı aydınlık ama kıskanmanın yerine imrenmeyi koyduğumda aydınlık bir şey çıkıyor önüme.
"tecrübe; yaşadığın deneyimlerden çıkardığın bilgiyi hafızanda saklayıp salt doğru haline getirmektir."